Günümüz rekabet şartları, firmaların
düşük maliyet, hız, kalite, güvenilirlik ve esneklik şeklinde
sıralayabileceğimiz performans amaçlarını doğru biçimde yerine getirmelerini
gerektirmektedir. Temel girdi,
teknoloji ve işgücü bakımından hemen hemen benzer kaynaklara sahip olan
firmaların rakipleri arasından sıyrılabilmeleri için kendi sistemlerine özgü
yenilikçi çözümler üretebilmeleri gerekmektedir. Bunu gerçekleştirebilmek için
de mevcut sistemin davranışının biliniyor olması gereklidir. Diğer bir deyişle,
firma içinde birbirinden bağımsız gibi görünen, aslında bir bütün olarak
çalışan tüm bileşenlerin arasında var olan ilişkiyi, sistemin hangi
parametrelere daha çok duyarlı olduğunu, sistem girdilerinde yapılabilecek olası
değişikliklere nasıl bir sonuç elde edilebileceğini önceden tahmin ederek
bilmek çok yararlı olacaktır. Bu amaçla kullanılan araçlardan biri de simülasyondur.
Simülasyon, gerçek sistem üzerinde denemeler yapmaya gerek kalmadan yapılacak
alternatif değişikliklerin sonuçlarını görmeyi sağlayabilen ve bilişim
teknolojilerindeki gelişmeler sayesinde kullanıcı dostu yazılımlarla
gerçekleştirilebilen bir tekniktir.
En
kısa ve basit tanımıyla simülasyon, gerçek bir sistemin davranışını taklit etme
sanatıdır. Simülasyonun bir başka
tanımını şöyle yapabiliriz: simülasyon gerçek sistem üzerinde yapılacak
değişikliklerin etkilerini önceden görmek veya yeni kurulacak bir sistemin
verimliliğini tahmin etmek için kullanılan bir analiz ve tasarım aracıdır. Simülasyonun
literatürde bu ve buna benzer birçok tanımı vardır. Simülasyonun, endüstriyel,
ekonomi, hizmet sistemleri gibi birçok alandaki başarılı uygulamaları günümüzde
bu tekniğin en çok kullanılan teknikler arasına girmesine yol açmıştır.
Bilgisayar ve bilişim teknolojilerindeki hızlı gelişmelere bağlı olarak simülasyon,
sistemlerin problemlerini çözmedeki gücünü artırmakta ve böylece kullanımı daha
da yaygınlaşmaktadır.
Simülasyon;
karmaşık sistemlerde değerlendirme, karşılaştırma, tahmin, duyarlılık analizi
ve optimizasyom gibi amaçlarla kullanılır.
Simülasyonun yaygın olarak kullanıldığı alanlar; üretim/imalat sistemleri
(fabrika tasarımı ve yerleşimi, yeni makinelerin alım kararı, çizelgeleme ve
kontrol), iletişim sistemleri (şebeke tasarımı, kullanıcı/sunucu sistemi
tasarımı), finansal planlama (sermaye yatırımı kararları, satın alma veya yapma
kararları, nakit akış yönetimi politikaları), malzeme taşıma sistemleri (üretim
hatlarında konveyör veya otomatik yönlendirmeli araçlar kullanma kararı,
otomatik yönlendirmeli araçların kapasitesi ve sayısını belirleme, forkliftlere
rota belirleme), depolama ve dağıtım sistemleri (depo yerseçimi, kapasite
belirleme ve yerleşimi, sipariş toplama sırasını belirleme), ulaştırma ve lojistik sistemleri (havayolları
için aktarma yerleri belirleme, uçak sayısı ve kapasitesini belirleme, uçak
çizelgeleme ve rotalama) sağlık sistemleri (bir coğrafi alandaki hastane ve
kliniklerin sayısını belirleme, hastanedeki personel sayısını belirleme),
kamusal hizmet yerleri (işgücü planlama ve çizelgeleme), askeri sistemler
(savunma sistemlerinin tasarımı ve uygulanması, uçak bakım planlama),
bilgisayar sistemleri (e-ticaret sistemleri tasarımı ve yönetimi, yerel alan
ağları tasarımı ve protokol seçimi, hafıza kuyruğundaki işlere dinamik öncelik
atama), proje planlama ve kontrol (yeni ürün portföyü yönetimi, projelere
kaynak atama) olarak sıralanabilir.
Yukarıda
bahsedilen kullanım alanları ve bu alanlara ait örneklerde mevcut fiziksel
sistem üzerinde işleyişi durdurup tasarlanan alternatif modelleri deneme
şansımız yoktur. Bunun yerine sistemi temsil eden simülasyon modelini kurmak ve
denemeleri bu model üzerinde yapmak tercih edilen daha ekonomik bir yoldur.
Simülasyon
tekniği öncelikle sistemin mantıksal modelinin kurulmasını gerektirir.
Mantıksal model sistemin davranışını ve çalışma mantığını temsil eder. Sistemle
ilgili yapısal ve niceliksel varsayımları içerir. Bu mantıksal model bilgisayar
ortamında çalıştırılabilecek kodlanmış modele dönüştürülür. Dönüşüm genel
amaçlı bir programlama diliyle yapılabileceği gibi bir simülasyon dili
kullanılarak da yapılabilir. Bu modeller arcılığıyla sistemle ilgili çeşitli
girdi kombinasyonları için sisteme ilişkin çıktılar (sonuçlar) hızlı ve ucuz
bir biçimde elde edilebilir.
Yaklaşık yarım asırdır bilgisayar
teknolojisindeki hızlı gelişime paralel olarak simülasyon dilleri sahip olduğu
özellikler bakımından sürekli gelişmektedir. Bu gelişime bağlı olarak simülasyon
kullanımı da hem akademi hem de sanayi ortamında hızla artmaktadır.
1950’lerin sonu ve 1960’larda
genellikle büyük firmalar tarafından kullanılan ve büyük sermaye yatırımları
gerektiren bu metot günümüzde istenilen oranda olmasa da küçük ve orta
büyüklükteki işletmelerin bile kullanabildiği bir araç haline gelmiştir. Bunda
bilgisayar teknolojisindeki gelişme ve dolayısıyla ucuzluğun çok önemli payı
vardır. Bunun yanısıra özellikle büyük şirket yöneticileri simülasyon
tekniğinin yararını anlamış ve kullanmaya başlamıştır. Simülasyon bu süre
boyunca akademik alanda özellikle endüstri mühendisliği ve yöneylem araştırması
bölümlerinde ders olarak öğretilmiş ve araştırmalarda güçlü bir araç olarak
kullanılmıştır. Simülasyonun 1990’lı
yıllarda başlayan kullanım artışındaki hız firmalarda simülasyon tekniğini
bilen ve kullanma yeteneğini geliştirmiş endüstri mühendislerinin artışıyla
doğru orantılıdır. Simülasyon dillerindeki animasyon özelliği, kullanım
kolaylığı, gelişmiş bilgisayarlar, genel amaçlı dillerle simülasyon dillerinin
interaktif kullanımı, simülasyon dillerinin girdi ve çıktı analizi
yeteneklerine sahip olması, simülasyon eniyilemesinin simülasyon dilleri içinde
sunulan hazır modüller yardımıyla daha kolay uygulanması, özel tanımlı
sistemler için simülatörlerin geliştirilmesi simülasyon kullanımını üretim ve
hizmet sektöründe artıran önemli etkenlerdir.
Son 10 yılda simülasyon
yazılımlarına optimizasyon, animasyon, girdi analizi, ergonomik analiz, robotik
simülasyon, yerleşim analizi gibi diğer analitik araçların entegre edildiğini
görebiliriz. Önümüzdeki yıllarda bu tür entegrasyonların devam edeceği
düşünülmektedir. Simülasyon yazılımlarının artan yetenekleri ve kullanımlarının
daha da kolaylaşması yalnızca daha sık kullanılmalarını değil daha yaygın
biçimde kullanılmalarını sağlamaktadır. Birkaç yıl öncesine kadar simülasyon
çalışmaları simülasyona özel yazılımları kullanan uzmanlar tarafından
gerçekleştirilmekteydi. Bu nedenle bu çalışmaların çok özel durumlarda yapılması
tercih edilmekteydi ve işin bu bilgisayarlara götürülmesi gerekmekteydi. Fakat
artık kişisel bilgisayarlar sayesinde simülasyon yazılımları iş neredeyse oraya
taşınabilmektedir. Simülasyon analizleri bu yolda ilerlemeye devam edecektir. Artan
bir biçimde simülasyon çalışmaları sermaye gideri teklifleri, öngörülen talep
karışımları, operasyonel politikalarda değişiklik veya çizelgeleme metotlarına
alternatif yaklaşımlar gibi durumlar için oluşturulacaktır. Simülasyonun
organizasyonlardaki yaygınlığı arttıkça simülasyon model kurucuları simülasyon
sonuçlarının son kullanıcıları olacaklardır. Bunun yanında özellikle karmaşık
ve büyük modeller için internet tabanlı simülasyon uygulamaları
oluşturulacaktır. Bilgisayar kaynaklarını çok fazla kullanan bu tür modeller
için internet uygun bir ortam olacaktır. Simülasyondaki bir diğer önemli trend
ise simülasyon modellerin artık bir firma için değil tüm tedarik zinciri için
kullanılacak olmasıdır. Bir tedarik zinciri herhangi bir zincirde olduğu gibi
en zayıf halkası kadar güçlüdür. Simülasyonun artan kullanım kolaylığı
nedeniyle ilgilendiği alan tek bir firmanın ötesine geçen modellerin sayısı
artacaktır. Son olarak, simülasyon kullanımının yoğun olarak tercih edildiği
büyük ve karmaşık sistemlerin modellenmesindeki yüksek düzeyde bilgisayar
kaynağı talebi yazılım ve donanımdaki gelişmeler doğrultusunda paralel ve
dağıtık simülasyonun kullanımı sayesinde karşılanabilecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder